
Yani basinizdan akip giderken hayat, hayata baliklama dalmak neden aklinizdan geçse de yapmazsiniz?
Ee ne bekliyorsunuz daha?
Yani basinizdan akip geçiyor hayat.
Neden hâlâ bir kusun civiltisindan, bir çiçegin açmasindan, derelerin çaglamasindan kaçiyorsunuz?
Neyi bekliyorsunuz?
Nedir beklediginiz?
Her gün umutsuzlugun girdabina kapilmis hayat hikayeleri dinliyorum..
Hayat zaten zor.
Bunu bilmeyen ancak ahmak mutlulardir.
Her seye gülen bir ahmak degilseniz hayatin neler getirecegini az çok zaten anlarsiniz…
Ee neyi bekliyorsunuz ki?
Sizi bunca yasamaktan alikoyan ne?
Mesela kendinizi Ay’da farz edin. Öylece oturup Dünya’yi seyredin.
Ne görüyorsunuz.
Nasil da minicik degil mi?
Minicik, mini minnacik bir dünya.
Oradan bakinca birer toz zerresi bile degiliz.
Üstelik Tanrinin yarattigi yerkürede neyi paylasamiyoruz?
Tanri bu kadar çesitliligi severken, bize ne oluyor da her sey ayni renk olsun, mümkünse gri olsun diye diretiyoruz.
Hiç kendinizi bir bahar yapraginin ardina birakmaz misiniz?
Ya da kis geldi, masal zamani diye sevinmez misiniz?
Ne, sizi bunca yasamdan alikoyan?
Hayat çok uzun mu saniyorsunuz?
Yaniliyorsunuz.
‘Hayat kisa, Kuslar uçuyor’ Ve inanin hepsi o kadar…
Bir gün bir evin mutfaginda yemek tenceresini karistirirken, öylece bosluga bakip hayatimi yasayamadim diye hayiflanmaktansa bence o hayati yasayin.
Yasanmamis bir hayat hiçbir seydir.
Öyle uzun uzadiya planlar yapmadan sevgilinizle bisiklete binin..
Deniz kiyisinda kumdan heykeller yapin…
Dalgalar yiksin heykellerinizi siz yenisini yapin.
Çiçek açmis erik agacinin altinda fotograf çektirin..
Sevdiginiz bir filme gidin..
Atlayin vapura, alin yaniniza simitleri, martilari besleyin.
Gülen martilarin gülüsünü ekleyin gülüslerinize.
Ay isiginda kirmizi sarap için.
Tam da o sirada sevdiginiz mi geçti aklinizdan?
Bos verin zamani, arayin onu..
Ne kaybedersiniz ki?
Bugünü sadece kendinize ayirin..
Çiçeklenmis tepelerde gezinin..
Çiçeklerinden kurtulmus badem agaçlarinin dallarini çekistire çekistire çaglalari toplayin..
Açmaya baslayan orkidelerin izini sürün…
Denize bakin uzun uzun..
Deniz yoksa yasadiginiz yerde, daglara çevirin bakislarinizi…
Ben Alanya Kalesinde bir eve misafir olacagim bugün..
Pencerenin kiyisindaki divana oturacagim..
Bir geminin güvertesindeymisim gibi denizi seyredecegim..
Martilarin rüzgarla oynasmasina bakacagim..
Denizin kiyiya kosmasini ve sonra elim sende der gibi, geri kaçisini izleyecegim..
Selçuklu Tersanesinin hemen önünde basini sudan çikarip aldirmazca yüzen kaplumbagalari seyredecegim ..
Siirler okuyacagim…
Kadinlar üzerine yazilmis siirler…
Mesela Turgut Uyar’dan bir dörtlük..
—
“Ne söylenmisse sevmek üstüne sanki sizedir
Bütün güzel siirlere uygun her yeriniz
Çekip götüren saçlarinizdir o saatleri bir bir
Dünyaya sizinle baktigimizi bilmelisiniz.”
—
Bugün, bütün günü kendime armagan edecegim…
Siirler okuyacagim kendime..
Kadinlar üzerine yazilmis siirler…
—
“Bir sey var aramizda
Senin bakisindan belli
Benim yanan yüzümden
Daliveriyoruz arada bir
Ikimizde ayni seyi düsünüyoruz belki
Gülüserek basliyoruz söze
Bir sey var aramizda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir sey var aramizda
Senin gözlerinde isildiyor
Benim dilimin ucunda “*
—
Sevdigim bütün siirleri bugün kendime armagan edecegim…
Bugün Kadinlar Günü..
———
*Nahit Ulvi Akgün.
Bu çiçekler sizlere hanimlar =) Kadinlar gününüz kutlu olsun…
tesekkürler serkan.
ve nilanya harika bir yazi insana bosver herseyi, neyin ne olup yada olmadigini yasamana bak dedirtiyor tesekkürler.
Kadinlar gününüz kutlu olsun…
Kiymet Bilenlerle Karsilasmaniz Dilegiyle…
Çiçeklere bayildim.. Yeni isyerim Alanya Kalesi.. Her taraf papatya. Orkideler açmis, çaglalar çiçek gömleklerinden kurtulmus. Mis gibi çiçek kokusu her yani sarmis.. Kalenin üstüne kuruldugu yarimadada dolanirken kendinizi bir geminin güvertesinde gibi hissedersiniz ve buradan ayrilmak akliniza bile gelmez. Sarhos Gemide yolculuk yapar gibidir burada hayat.. Herkese sevgiler…
Tüm güzelliklerin sizlerle olmasi dilegiyle ….. Kadinlar gününüz kutlu olsun…
"dünya kadinlar günü" aslinda dünya emekçi kadinlar günü… kadinlar gününün çikis sebebini anlatip kimsenin keyfini kaçirmak degil niyetim, lakin bir kadin olarak benim de bir çift sözüm olmali diye düsündüm affiniza siginarak,
kadin hayatin içindeki yerini, dünyada ve ülkemizde tam anlamiyla eline alamadan, söz sahibi olamadan, insani haklari sürekli kisitlanarak yasamina devam etmeye çalisirken, bir kadin olarak böyle bir günün kutlanmasi benim için hiç bir anlam tasimiyor .
sistemin isleyis sekli ne zaman ki; her kadini siddetten uzak, her konuda söz sahibi, cinsel obje görünümünden arindirilmis ve insan olarak esit hale getirilmis seklini alirsa zaten o zamanda böyle bir güne gerek duyulmayacaktir.
bir çok yerde dünya kadinlar günü sazli sözlü eglenilerek kutlaniliyor. ne saçma!!!
yani 364 gün sesi çikmayan, fikri önemsenmeyen, özverili davranislari göz ardi edilen, siddet üzerinden eksik olmayan, emegi fark edilmeyen kadinlara sus payi verilmis misali "sen al bu 8 Marti eglen gül coss, 364 gün de otur oturdugun yerde suss, hiç bir hak iddia etme" der gibi.
öyle bir paranoyak ettiki bizi bu degersizlikler zinciri, baba beni okula gönder yok kardelenler v.s gibi kampanyalarin bile gelecegin kadinlari olacak kizlarimiza yarar degil adeta bu sistemin islemesine dahil edilmek için oldugunu düsünüyorum. söyleki;
kizlarimizi okutacagiz, onlar büyüyüp ellerine islerini alacaklar, sonra onlar için hazirlanan tuzaklara dahil olacaklar. tüketim toplumuna bir nefer daha kazandirmis olacak sistem. ama bir taraftan ekonomik özgürlügünü kazansin ya da köyünde evinde her neyse kalsin kadin hep ezik hep sistemin ikinci sinif vatandasi olacak…
hayirr kabul etmiyorum bu günü…
ben her seyden önce bir insanim ve bir yildaki 365 gün de benim… ve dedigim gibi sistem ne zamanki kadin – erkek hak ve özgürlüklerini esit bir dagilim seklinde sunarsa önüme iste o zaman 8 Mart simgesel olarak yüzümde gülücük açtirabilir. aksi takdirde bu gün benim için hiç bir anlam tasimiyor… tasimaz… tasimayacak…
Nilanya ve diger tüm arkadaslarin emegine ve düsüncelerine saygi duymakla birlikte fikrim budur…
saygilarimla…
Delisey yazini keyifle okudum. Ve sana tesekkür ederim.. Ben bugünü kendime siir günü olarak ilan ettim ve günüme siirlerle basladim.. Gün boyu sadece gülümsedim. Günlük asik suratlarin her birini bir kenara biraktim ve sokakta gördügüm her kadinin gününü kutladim.. Aksam da ingilizce kursumu ilk kez astim ve Gilgamis Destani adli tiyatro oyununu izlemeye gittim. Eve dönünce yazini keyifle okudum. Alanyadan sevgiler gönderiyorum. Umarim bir gün yolun buralara düser…
hiç bosuna dememisler aglarsa anam aglar kalani yalan aglar diye
çünkü hepimizin anneleri bir kadindir.
günleri hayirli olsun bahtlarida aydinlik olsun derim.
Nilanya bende sana tesekkür ederim. Istisna olmak bir ayricaliktir, bir örnektir lakin "gülmek; bir halk gülebiliyorsa gülmektir" … Konu bu kadar hassasken bireysel özgürlük çok baglayici degil gibi… bencileyin:))
Bu arada epeyy eskiden Alanyaya gelmistim. Kalesine çikip seyre dalmistim Akdenizi. Küçücük Develer vardi kalede… Simdi büyümüs olmalilar. Halen oradalar mi acaba? ve bir gün yolum düserse gelirim unutmam teklifini:)
Nilanya, çokkkkça sevdigim bu siiri buraya yazasim geldi izninle. tüm siir severlere armagan olsun…
IÇINDEN DOGRU SEVDIM SENI
Içinden dogru sevdim seni
Bakislarindan dogru sevdim de
Agzindaki islakligin bugusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdigin gibi sevdim seni
Kar birakilmis karanligindan.
Yerlestir bu sevdayi her yerine
Yüzünde ter olan su damlaciklarinin
Kaynagina yerlestir
Her zaman saklamadigin, acisizligin son duragina
Gül tasiyan cocuguna yerlestir
Ve omuzlarina daracik omuzlarina
Üsümüs gibisin de sanki azicik öne tasirdigin
Tam oraya iste, uçsuz bucaksiz bir düzlükten
Bir papatya tarlasiyla ayrilmis gögüslerine yerlestir
Ve esmerligine bir de, eski bir yanginin izlerinin renginde
Saçlarinin yana düsüsüne, onlari bölen ikilige
Alnindan baslayan ve ayak bileklerinde duran
Yani senin olmayan, seni bir bosluk gibi saran hüzne
Yerlestir onu bir kentin parça parça aklinda tuttugun
Kar taneleri gibi uçusan
Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
Yerlestir bu sevdayi her yerine.
Ekledim ben tattigim her seyi denizlere
Bildigim ne varsa onlar da hep denizlerden
Sen de bir deniz gibi yerlestir onu istersen
Sevdayi
Ve köpüklendir
Ve yaslandir ki iste kederi anlamasin
Ama dur, her deniz yaslidir zaten
Ögrenmez ama ögretir mutlulugu
Bizim sevdamiz da öyledir, iyi siirler gibi
Biraz da herkes içindir.
Ve gelincigin ikinci tadina benzemeli
Var eden kendini birincisinden
Yani bir sevdayi sevgiye dönüstüren.
Ben simdi bir yabanci gibi gülümseyen
Tanimadigin bir ülke gibi
Içinde yasamadigin bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutlulugun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken.
Edip CANSEVER
Kalede artik develer yok.. Burasi mükemmel bir yer.. Bir gemi güvertesi gibi…
Biz bir türlü birey olamadigimiz gibi bireyselligi de reddediyoruz. Her insan bir dünya…
Serkancim çiçekler çoook güzel…
Enerji veriyor insana mutlu ediyor tesekkürler…
Nilanyacim nerelerdeydin? özledik seni paylasimlarini…
Çiçek tarla da bayildim…
Deliseyim renkli dergiyi bu yüzden seviyorum iste bir olaya farkli yönlerinden bakabiliyoruz…Kocaman bir sofra burasi hep birlikte hazirlanan…
Hepinizin yüreklerine kalemlerine saglik…
Sevgiyle muhabbetle kalin canlar….
kadinlar gününüz kutlu olsun… =)