Ilk kez daglarla tanisikligim 1993’te oldu. Degisik bir serüvendi. Kirlari, yesili dogayi severdim. Olaya dagcilik olarak bakmamistim dogrusu. Istanbul’da yasarken bir tur sirketinin Karadeniz gezisi üzerine basvurdum. Oh ne güzel tepelerde yaylalarda dolasacaktim. Dogru dürüst bilgi vermediler sadece bir liste tutusturdular elime. Tuhaf geldi açikçasi. Içinde neler yoktu ki sapkalar, yün bereler montlar günes kremi vs… bir türlü tam olarak anlamamistim Temmuzun sicaginda bu kadar tezat seyler. Neyse büyük bir sevkle malzemeleri toparladim. Bot, bir dandik sirt çantasi, igrenç gres yagi gibi konserveler (aç kalirim diye her ögüne en büyüklerinden aldim), kahvaltilik bere, vs…
Gün geldi Haremde bulustuk. Birçogunu orada gördüm. Simdi hatirladigim 20 civarinda kisiden olusuyordu. Kimisi oldukça sekil yapmis saçlar bandana, konforlu dagci çantasi, mat vs. tabi benim gibi birçok kisi de vardi. Artvine 27 saatlik rezalet yolculuktan sonra nihayet vardik. Yusufeli’ne gittik. Son alis verislerimizi yaptik ekmek vs. Bir baktik ki rehberler patates, makarna gibi seyler de aliyor anlam veremedik. Yusufelinde 1 gün dinlendikten sonra ertesi sabah bir minibüsle Yaylalar köyüne çiktik. Çok keyifliydi. Yolda sik sik bögürtlen molalari vardi. Yaylalar köyünden sonra katir kiralandi ve esyalar katirlara yüklendi. Bizler az bir esyayla rahat rahat Dilberdüzü denilen yere dogru hareket ettik. Üstümde bir tisört ve sort vardi. Yavas yavas patikadan yürümeye basladik. Çok keyifli bir yürüyüstü. Bu arada aksam olmak üzereydi. Tepeyi asip Dilberdüzü’ne ulastigimizda kocaman bir alan ile karsilastik.
Esyalar çoktan gelmis çantalar yerdeydi. Bazilari erken davranip çadirlarini kurmuslardi bile. Ama beni bu yanindan çok soguk etkiledi. Aman tanrim ne soguktu öyle. Birden buzdolabina girmis gibi oldum. Çantami acele bulup ne var ne yok giydim. Giyecek hiç bir sey kalmadi nerdeyse ama ben tam isinamamistim bile. Aksam igrenç konserveden yemege çalistim ama ne mümkün. Çok az atistirdim. “Yarin 5’te kalkip zirve yapilacak” dendi. Sabahin körü yani… Uyku tulumlarini tur sirketi vermisti. Onlarda yatmak da ayrica beceri gerektiriyor dogrusu. Çadira sürüne sürüne girdim. Uyku tulumlari meger yazlikmis ne bileyim. Gece soguktan uyuyamadim ve sonunda çadirdan çiktim. Gecenin bir yarisi, ortalik sessiz, çit yok. Gökyüzünü ilk kez o zaman farkettim. Büyülendim… O kadar güzeldi ki tarif edemem. Yildizlar, dolunay gecenin karanliginda o kadar güzeldi ki bugün gibi hatirliyorum. Biraz hareket yaptim vücudu isittim. Yerimde hoplayip zipladim. Sonra tekrar yattim. Pek uyudugum söylenemez tabi alisik degilim tuluma. Tabut gibi bir sey… Saga sola dönemezsin hele yüzüstü hiç yatma sansin yok.
Sabah 4.30’da kalktik. Gürültüyle kaldirdilar zaten. Biraz kahvaltilik atistirdiktan sonra yanimiza erzak alip yola koyulduk. Bir kaç kisi kampta kalmayi tercih etti. Aslinda tercihten çok mecburiyettendi. Biz kamp yerine çok hizli çikmisiz otobüsün geç gelmesinden dolayi bir kamp yeri atlanip digerine kurmusuz. Bu yüzden aniden ciddi bir yükseklige çikmis oldugumuzdan kimi arkadaslarda yüzlerinde ödemler olustu. (bir tür vurgun) Evet zirveye gidiyorduk. Lay lay lom koyulduk yola. Grup acemi bu yüzden çok yavas ve zirve yakinlarinda (Tabi buraya gelene kadar defalarca vazgeçtim zirveden) bir bayan daha hastalandi onunla birlikte iki kiside yari yolda kalmak zorunda kaldilar. Acil kamp yerine ulastirmalari gerekti. Biz devam ettik. Grupta iki bayan vardi. Digerleri döküldü. Zirve yakinlarinda bir grup ODTÜ’den dagci gençlere rastladik. Onlar bizden erken yola çikmislardi ayni kamp yerinde kaliyorduk. Çok geç kaldigimizi söylediler. Ama sahsen bunun ne kadar ciddi bir durum oldugunu anlamamistim. Sürüne sürüne de olsa zirveye çiktim. Meger Türkiyenin en önemli daglarindan birine çikmisiz haberim yok. Yükseklik 3907 m. Kaçkar zirve oldukça küçük bir yer, grup zorlukla sigdi. Manzara müthis. Buradan bakmak her seye degdi. Tam bir bulut denizi… Zirve defterine duygularimizi yazdik. Ha! Bu arada resim çekildik tabiî ki. Bulutlarin üstünde uçar gibi hissediyor insan. Harika bir duygu…
Sonra mi?
Bence bugünlük yeter, arkasi yarin olsun, ne dersiniz?
Ben deniz görmeden yasayamayanlardanim.Denizi her gördügümde bir çapkin edasiyla süzerim denizi.Dalgalarin kiyiya kosarak gelmesini hiç bikmadan seyredebilirim.Kaçkarlar hakkinda anlatilanlardan sonra eger daglara yolculuk yapmazsam sanirim bir yanim eksik kalacak.Eline saglik sevgili Mavideniz.
Denizde muhtesem ama daglar baska nilanya….o dagin tepesindeki agacimi özlüyorum.
Hiç bikmadan yaz..Insan yazdikça hayati daha siki kavrar sanirim…Sevgiler selamlar.
Sevgili Nilanya, deniz tutkunu anliyorum. Deniz olan bir yerde büyümek böyle birsey sanirim. Ben de yüksek bir tepeye çiksam deniz görmek isterim. Bakinirim sanki daha yükseye çiksam denizi görecegim. Denizin güzelligi de bir baska. Ama daglar deyince durmak lazim. Daglar daha bir baska geliyor bana. Özellikle de sessizligi. Inan bana bir sinek viziltisi helikopter sesi kadar güçlü geliyor insana. Bu sessizligi bozmak istemiyorsun çogu zaman fisiltiyla konusmusumdur. Bu yaziyi senin için yazdim eksigim çok biliyorum. Anlatsam sabaha kadar anlatabilirim büyük bir heyecanla. Umarim begenilir. Yorumun için tesekkür ederim. Sevgilerrr
Bu resimler iyi olmus bulut denizi rahatlikla görülüyor tesekkürler Türkmag.
rRca ederiz efendim saygilarimizla.
Bir hatirlatma: Yazilariniza seçtigimiz resimler ve fotograflar http://www.deviantart.comdan seçilmektedir. Her eserin sahibinden izin alinmakta, izin verilmeyen resimler degistirilmektedir. Eger resimlere ya da fotograflara tiklarsaniz, o çalismanin sahibinin sayfasina ulasirsiniz. Eger isterseniz ayrica orada da yorumda bulunabilirsiniz.
Biz renklidergi.com olarak hem yorumliyor hem de bu sekilde destek vermeye çalisiyoruz.
Tesekkür ederim sevgili Bator. Bilmiyordum yeni bir sey ögrendim. Yazilari resimle süslemeniz çok güzel hele de konuyla bütünlesince daha da güzel oluyor. Tekrar tesekkür ederim. Sevgilerr
Sevgili mavideniz yaziniz beni seneler öncesine götürdü .Yusufeli denildiginde muhtesem , nehir manzarali yemyesil bir ilçe hatirlar yogun duygular yasarim .Kaçkarlara Yolculugunuzdan yaklasik onüç sene öncesi oradaymisim .. Gezinizi o kadar güzel anlatmissiniz ki keske on üç sene orada kalip bende bu yolculugun içinde olsaydim o güzellikleri bende görseydim diyorum..Yazinizin devamini bekliyorum. Sevgiyle kalin..
Sevgili arkadasim ben ancak firsat bulup Renkli Dergia girdim. Böyle yorumlar görmek beni çok mutlu ediyor. Karadeniz bir harika. Yusufeli gerçekten çok sirin bir yer. Bütün daglar bir yana karadeniz bir yana. Ben Kaçkarlara 3 kez çiktim. Tabi digerleri sürünerek olmadi. Zaten bu yolculuktan sonra dagciligi ögrendim ve yaptim. Devamini yazmak istiyorum. Tesekkürler yüreklendirdiginiz için. Sevgilerrrr
Rica ederiz Sevgili mavideniz.
Bu arada evet! Ne güzel, evet duygusal yazilarin yanisira arastirma, gezi, anlatim vs… yazilarida görmek istiyoruz.
Durmak yok, devam 🙂
Böyle yüreklendikçe yazarim sanirim. Tesekkürler güzel sözleriniz için. Sevgiler
Bir Sevda Türküsü Sokul yanima,
çigliklar dolarken kentin sokaklarina
yirmidört ayar yankilar düser daglardan.
Üsürüm kar giyinmis agaçlar gibi
simsiki tut ellerimi
ki,
bir kir çiçegi
korkusuzluguna ulasayim.
Tuz ekmek ve sarap kadar kutsal,
okunmasi düslenen bir kitabin
el degmemis koyaklari kadar gizemli,
sevdaya ait ne varsa içimde
sirtimda tasiyorum aksamlari.
Rüzgarin bastan çikarici çagrisina kapilip
ipini koparan uçurtma gibi
çilgin olmak istiyorum,
bu yüzden,
görmüyor musun kollarim
sana uzaniyor savas alaninin
tam ortasindan
Pesimde kanima susamis canavarlar var,
gecenin sabaha yakin olan kisminda
çali ol
yapraklarinin arasina al beni,
dikenlerin batmasin ama.
Çocuklar kadar berrak pinarlar
olsun avuçlarinda,
bir yudum içtigimde
ay kanatlarini tak
gözlerime gözlerinle
yak beni yüregindeki atesle.
Karinca gölgesi olsan bir ögle üstü,
uyusam uykularin en derininde,
mermer yontular görsem düsümde,
kilifindan çikarsam ölümü
rasgele öpsem agustos gibi yanan gögsünden,
uyandigimda sen yoksan
haykirsam, haykirsam, haykirsam…
A. Kadir Bilgin
Alip basimi gitsem uzaklara dedigimde artik,"Benim meskenim daglardir daglar.Daglardir daglar".Denizi görmeden yasayamasam da daglarin büyülü güzelligine de bayilirim.Edremitten Kalkima dogru giderken Kazdaglarinda ormanin içinde kivrila kivrila ilerleyen yolda giderken bin pinarli Ida daginin masalsi manzarasinda ilerlemek usta bir ressamin tablosunu izlerken içine dalivermek gibidir.
Mavideniz daglara birlikte gidelim, zaman dursun.Zamanin olmadigi o ani hep birlikte yasayalim.Sevgiyle kal.Umarim devamini yazarsin.
Seni daglara götürmek çok hosuma gider. Umarim böyle bir firsati yakalariz. Bir çiçek tarlasinda uzaniriz. Bir bulut denizinden kollarini açip uçarcasina rüzgara karsi ufka bakariz kimbilir. Buz gibi sularan bir agaç oluktan su içeriz. Sevgilerrrr
Yildizlarin altinda basimdan yagan yildizlari seyrederek her seyi unutmayi o kadar özledim ki.Umarim simdi düs olan bir gün gerçek olur.Sevgiler.
insanin daglara gidesi geliyor zorluklara aldirmadan beni çok özendiriyorsunuz. giderseniz beni unutmayinnn.
Sevgili asya sanirim gönüllü çok. Seni de alalim daga giderken tamam. Ama böyle yazinca bir anim aklima geldi. Ben kaptirmisim anlatiyorum daglari o kadar anlattimki bir bayan arkadas beni de götür dedi. Olur dedik. Bir grup arkadas ve o bayan arkadas 2000 metre civarindaki bir daga gitmeye karar verdik. iyi yürüdügünü söylemisti. Ama ilk on dakikada bitti. Neredeyse sürükleyerek bir kaynaksu basina kadar getirdik. Orada rengi bembeyaz olmus bir halde yüzümüze bakti saskin saskin ve dedi ki " siz bundan zevk aliyorsunuz" çok güldük. Evet güzel güzel anlatirken bu kadar zor olacagini düsünmemis. Yani kissadan hisse daga grup gidilir ama tek basinasinizdir. Daglar harika sevgilerr
Bu kadar güzel bir yazinin ardindan daglara olan büyük hayranligimi da eklersek beni de unutmayin, giderken. Zaten kaçkarlari görmeden bu dünyadan göçersem tipki nilanyanin dedigi gibi benim de bir yanim eksik kalir. Valla öyle güzel yaziyorsun ki, oralara gitmis kadar oluyorum ben. Zirvedeki deftere kadar gözümün önünde hersey bir filim seridi gibi….Ellerine ve yüregine saglik
Sensiz olurmu ilsev. Ben sanirim karadenize bir yolculuk planlamaliyim. Galiba misafirim çok olacak. Uyku tulumlarinizi, batonlarinizi, botlarinizi matlarinizi hazirlayin yolculuk Kaçkar. Tesekkürler Ilsev Sevgilerr
Evettt bensiz olmazzz. Sen gidiyoruz de biz sirt çantamizi alir gelirizzz kosa kosa. Ama daglara birlikte gider birlikte döneriz merak etme. On dakka sonra "siz bundan zevk aliyorsunuz" demeyizzz valla…
Sevgilerrr
üç gündür internette sorun vardi bugün hallettiler nihayet aklim yazilarinda kalmisti. Ilk is olarak Renkli Dergia girdim. Aliskanlik oldu artik bu.
Gerçekten resimler yazi ile muhtesem bir kombinasyon olusturmus. Renkli Dergide tesekkürler.
Size Selam Olsun!
Site ile yenihenüz tanistim, tesadüfen internette gezinirken rastladim siteye. Güzel anlatimlar ve siirlerle dolu. Ilerleyen zamanda bende yazi ve siirlerimi paylasacagim.
Bu arada
Ne güzel anlatmissiniz daglari.
Imrendim, kiskandim biraz da.
Siirle,
Sevgiyle…
Merhaba Ilkbahar aramiza hosgeldiniz. Umarim uzun soluklu olur buradaki maceraniz. Yorum için tesekkürler. Sizin de yazilarinizi okumak isteriz. Sevgilerrr