Günün kutlu olsun kadinim (!)…
Varligin tüm insanliga armagan olsun. Çocuk insanlara, erkek insanlara… Tarlaya, bahçeye, sirkete, patrona, kocanin uçkuruna… Armagan olsun.
Kadinim, kadin kizim!
Birinci vazifen…
Babanin soyadini layikiyla tasimak…
Ikinci vazifen yuva yapmak…
Kocanin soyadini layikiyla tasimak… Dünya nüfusuna katkida bulunmak, bu arada kendin için, belki, özel izin çikmali devlet zoruyla, bakan imzali olmali, biraz mürekkep yalayabilirsin.
Ama dilini hor kullanma sakin… Daha mühim islere bakacak o. Hem de her türlü ahval ve serait içinde…
Üçüncü vazifen ki, temel sebebidir var olusunun, kocanin namusuna bayraksin. Anli, sanli dalgalanmali göklerde… Göndere çekilirken bayragi namusun ama dikkat et kadinim! Kör kursuna denk gelme… Ama bu da vazifendir zaten. Kokusmus namuslari temizlemek ugruna ölmek… Öyle merasim de bekleme. Sart degildir bile gömülmek.
Dördüncü vazifen!
Sakin düsünme, itaat et yeter. Küfür et içinden, hayatin yüzüne karsi ama itaati elden birakma. Yatakta itaat et. Mutfakta itaat et. Büyürken itaat et. Harcarken itaat et… Hatta harcama… Bayramdan bayrama bir salvarlik basma belki. Sehir kadiniysan ucuzcu olacaksin. Sen isteme o alir, dostundan artirdiklariyla. Itaat et, cennetin kapilari böyle açilir kadina Cehennemin dibinden sözüm ona cennetine yolculuktur kadin olmak, benim zavalli ülkemde Insan olmaktan asagidir kadin olmak.
Kadinim, düsünme sakin!
Düsünürsen, kaybedersin, akli sevmez erkek insanlar. Hele ondan daha iyi düsünme…
Eger bu ahval ve serait içinde saglam ve selim kalmayi basarabilirsen, öpülesi ellerin olur, okumam mansetlerde orgazmi yasamadan ölen kadin yüzdelerini ama kaç cinayete kurban gittin bakarim sereflice namusun için. Tecavüzler de alirim sana hem de indirimli cezalarla donatilmis. Kanunlar yaparim, dernekler açarim haklarini koru diye… Siginma evlerin bile olur adini morarttigim bedeninden alan.
Kadinim!
Siirler yazarim sana dair… Serefine içerim… Âsik olurum sana, ama ya benimsin ya topragin…
Günler kutlarim sana kadinim… Tek tas pirlantalar alirim. Bakma sen biliriz bu incelikleri. Erkek dedigin bilir kadininin kiymetini. Günler kutlarim sana…
Dünya kadinlar günün kutlu olsun kadinim (!)
Uysa da olsun, uymasa da…
Çetin Altanin 28,03 Milliyet gazetesindeki kösesinden bir alinti.
Genç bir kadin, Halit Fahri’ye “Nasilsiniz?” demis…
Halit Fahri de upuzun bir siir yazmis:
"Bu kelime ne ince titredi dudaginda,
Sanki bir çig çinladi bir gülün yapraginda;
Ses oldu pencerede günesin isiklari,
Bir hiçkirik dolasti yesil sarmasiklari.
“Nasilsiniz” hangi söz daha akisli bundan;
Siyrilir gibi suda, bir inci kabugundan
Bir an, bir saniyecik bir dudak titremesi;
Ne tatli “nasilsiniz” diyen bir kadin sesi… "
Kadinin hakettigi saygiyi kazandiginda, elinden uçup kaçiverecek gibi olmasi sanirim erkek hegemonyasinin en büyük endisesi… Ve bu yüzden de o saygiyi hiç bir zaman tam anlami ile göstermeyecek olmasi ne aci. Hem erkek hem de kadin için…
Sorun kadin sorunu degil arkadasim aslinda bir insanlik sorunu. Erkeklere bu tavizleri veren, ogullarini yetistiren, kara çarsaflar içine girmeyi isteyen, haklari için kilini kipirdatmayan da maalesef kadinlar. seneler önce kadinlar, haklari için büyük mücadeleler verdiler avrupa ülkelerinde bizdeki gibi ellerine bir armagan gibi tutusturulmadi. iste bu yüzdendir ki bilmez kadinlarimizda erkeklerimizde. Kadinlar kadar çocuklarda erkeklerde acinasi durumda diye düsünüyorum. Sevgiler
Degisim, insan dogasinin devrimidir bana göre. Ve ihtiyaçtan dogar. Ve ne yazik ki Türk kadini ümmetçilik zihniyeti ve islam kimligi ile insan olmaya hiç ihtiyaç duymamis ki. 2000 li yillardayiz ve hala duymuyor.
KADIN, DOGA ve GELINCIK
Büküverdiler gelincigin boynunu
Al rengini seriverdi topraga
Henüz 14,ünde güzel kiz iken
Döndürdüler sari hazan yapraga
Düsleri ile umutlari hazinesiydi
Haramiler aliverdi elinden
Boynu bükük o gençligi solarken
Sorumsuzca onu yargiladilar
Ey cehalet nedir senden çektigimiz
Töreyle baskiyla sindirdin bizi
Gün geldi mal gibi alip sattiniz
Altin idik bir pul,a döndürdün bizi
TANRI,nin taçlandirdigi baslar artik dik olsun
Sahip çikalim her birimiz,bir digerine
Hem kendimiz hem onlarla denge olalim
Tekrar takalim tacimizi baslar üstüne
Bazen ANAdir kadin ,bazen doguran
Yar diye sarilip sinesinde uyutan
Çirkin emellerde peskes çekilen
Tanri emanetini hor görenler utansin
Sakin ha aldanmayin gelincigin narinligine
Gün gelirde topragi sariverir köklerine
Yardir,ANAdir,doga olur toprakta
Gün gelirde tacini sen koyarsin basina
Gelin canlar TANRI önünde hepimiz bir olalim
Canli,cansiz var olana onun gözü ile bakalim
Sevgi,saygi,hosgörüyü çikarmiyalim kalplerden
Kirma insan kalbini incinmek istemezsen…
D.T.
Sanirim bizim sorunumuz sonsuz hosgörümüzden kaynaklaniyor birazda, bize yapilani unutmus görünüp sineye çekmek karsimizdakini dahada küstahlasltirip ,cesaretlendiriyor. mavidenizin dedigi gibi haklarimizi savunmayi ögrenmedigimiz sürece agit yakan ,agit yakilanin ötesine gidemiycez. çünki HAK,lar verilmez alinir. ve (HAKlar HAKSIZLIK NEHIRLERI ASILARAK ALINIR.)
Sevgili Isik kardesim! Böyle seslenmek istiyorum sana,sence de bir mahsuru yoksa. Siire söyleyecek hiç bir sey bulamiyorum,sen her seyi söylemissin zaten. Hücrelerim hatirliyor seni bir yerlerden. Sen yazdikça pekisiyor bu duygu içimde… Seni seviyorum… Sevgiyle kal…
Sevgili Kadinlar! Anneler gününz kutlu olsun…
harika bir yazi okudum kalemden.
daim olsun.
bende siirim ile katkida bulunmak isterim.
saygilar.
===
Mart Yazgisi
Kadindim…
Disiligimi;
Sevgimle, fedakârligimla, vefakârligimla yücelttim
Yeri geldi tarlada irgat
Fabrikada emekçi
Sokakta simitçi oldum
Ne kazandigim paradan kar güderek çalistim
Ne çikar güderek sevdim erkegimi
Her türlü ismim oldu oysa benim;
Az sevdim
Vicdansiz
Çok sevdim
Akilsiz dediler
Mantigimla sevince
Yüreksiz
Yüregimi verince
Mantiksiz oldum
Aldatinca namussuz
Parasi ile sevince
Orospu damgasi yedim
Istedim sevdim
Fahiseye çikti adim
Her türlü ad verildi sevdama…
Bütün bunlari sen yaptiginda
Benim kadar ismin olmadi hiç
Disi olarak dogdum anamin karnindan
Ve sana dogurdum
Ama sen
Aylar sonra aklina getirdin beni
Sadece bir günlük sevinçle
Gülümser yüzüm…
Mart kadar kara yazgim olsa da…
Rukiye Taskin
(Siirin Hikayesi:
8 Mart Dunya Kadinlar Gunu
"Afganistanda Kadin Olmak" isimli bir fotografa ithafen…)
yazarin son ekledigi yaziya baktim.. 25 Mayis 2008 tarihli…
uzun sure olmus dergiye ugramayali.
bu kalem keske burda olsa diye geciriyorum aklimdan simdi…