Dün, bayadir ugramadim il kütüphanesine kisa bir ziyaret yaptim. Kisaydi, çünkü istedigimi çabucak buldum ve sonrasinda kosarak eve döndüm. Ilk baktigi rafta Bytein Ekim sayisini, ikinci baktigi rafta Adam Fawerin Empati adli kitabini bulmak, bunlari okumak için can atan birisi için en büyük sürpriz olsa gerek. Bytei çantama atip elimde Empatiyle eve gelmem tahminim 1 dakika falan sürdü ki bu da aslinda olaganüstü bir süre… Genelde kütüphaneden aldigim yayinlari yolda okuyarak gelirim ve 5 dakikalik yolu yürümem yarim saate yakin sürer.

Kendisi Wikipedianin anlatimiyla su oluyor: Bir algi modalitesi uyarildiginda birden fazla kanalda uyarilma olusmasina verilen tibbi isimdir. Metafor, sembolizm kelimeleri gibi, çesitli sanat ürünlerinin tanimlanmasinda kullanilan “sinestezi” kelimesinden farkli olarak bu olguyu yasayan kisiler, kasitsiz ve sürekli olarak olusan benzetmelerden bahsederler. Kisaca, birden fazla algi sistemi ayni nesnelere kendi yorumlarini ayni kuvvette verirler. Sinestezi sahibi insanlar, örnegin, insanlari, insan olarak degil de görsel/isitsel/tekstürel vb. bir nesne/olgu olarak hatirlar ve benimserler. Annesini ilik süt, kardesini bir kedi vb. olarak gören/hatirlayan/düsünen biri gibi…

Bir süre sonra kimi harfler yakin renklere karsilik geldigi için o harfleri de karistirir oldum ve isler çigirindan çikti. Sonra nasil düzeldi bilmiyorum ama açikçasi o karmasayi özlüyorum.
Somut örnekler vermek gerekirse hayatimda ortalama bir etkiye sahipti. Kokularinin tadini almak, harflerin renkleri konusunda kararsiz kalmak, müzigi hissetmek, görüntülere dokunmak ve su an aklima gelmeyen bir çok sey siradan bir insanda çok üstün yetenekler haline gelebilirdi ancak benim gibi hafizasi zayif, ilgisiz oldugu konularda kat kat daha fazla- ve de el-göz koordinasyonu bir yetenek testinde dahi vasattan yukari çikamamis birisi için siradisiliktan çok siradinligi yakalamami sagladilar. Yani mesela; dün bir yazi okumustum, neydi konusu ya? Ehmm…. himm… Bu yaziyi nasil hatirliyorum ben? Turuncu ve parlak 😀 Turuncu… Ilk kelimelerde bolca r ve p bulunan ne okudum ben? Söyle sicak spagetti gibi bir seydi. Himm… Buldum. OLPC (One Laptop Per Child) / her çocuga bir laptop projesinin tanitimiydi. Gerçi böyle acayip bir düsünme biçimine ragmen hafizam normal bir insaninkinden berbat durumdaydi. Zamanla tek bir konuya yogunlastikça bu yetenegimi kaybettim ama hafizam eskisinden çok daha güçlü. Eskiden kalan ufak tefek bir kaç sey var ki onlar da üstünlükten pek uzaklar: Metal müzigin aci vermesi, klasik müzigin çogunlukla insanlarin ruhuna verdigi sicak hissi benim bedenime veriyor olmasi vs…
Uzun lafin kisasi su ki: Böylesine müthis bir yetenegi yetenek diyorum çünkü öyle bir süreligine de olsa elinde tutmus ve de yan etkilerinden -örnek: Matemiksel zekada gerileme- tamamiyle uzak kalmis birisi olarak bunu kullanamamaktan utanç duyuyorum. Yine de bir dönem özel oldugumu bilmek yumusak bir duygu…
Çok güzel bir yazi. Ellerine saglik…
Resimler müthis. Hiz konusuna hiç bir sey diyemiyorum. Hizmet kalitesi süper:)
Aman efendim estagfurullah. Siz yazin böyle elit yazilar. Biz de yayimlayalim.
Kaldi ki gerek Türkçeyi kullanmaniz, gerek yazim bilgisine olan dikkatiniz yazilarinizi yayimlamada bize oldukça yardimci oluyor zaten.
Bize düsen yazinizi ilk okuyanlardan olup, yayina vermek. Hepsi bu…
Simartiyorsunuz beni:)
Yalniz iyi gaz verdiniz, bu gazla nereye kadar giderim hiç belli olmaz:D
Tüm samimyetimle söylüyorum. "Gaz vermek" gibi bir gayem yok olmadi da… Içimden geleni dile getirdim sadece hepsi o.
🙂
Gereksiz Bilgi: Girisini begenmedigim Empatinin 600 sayfasini bir günde okudum. Böylece kisisel rekorumu kirdim.
Mrb Empatiyi merak ediyordum bende .Aldim kitapligimda duruyor merak ediyorsan neden okumuyorsun da diyenler olabilir 🙂 Önceligi Sinestezyaya verdim çünkü Jeffrey Mooreun kitabi.Bu aralar sinesteziyle kendimi fazlasiyla mesgul ediyorum sanirim ama bence hastaliktan öte müthis bir yetenek bu .
Nedense Heroes ve 4400 dizilerini animsatti bu yazi =)