
Yazdigi hikayeden sonra kabuguna çekilmisti.Daha dogrusu boslukta hissettigi yüregini kabuguna koymus ve sanki kalabalikta annesinin elinden siyrilarak kaybolan bir çocuk gibi kaybetmisti onu yasamin telasinda.
Insan içinde kalp atislarini hissetmeden yasayabilir miydi? Ya da birini sevmeden? Neden baglanirdi ki birilerine? Sevgi neydi? Zümrüdü Anka kusunun kanatlarinda Kaf dagini asmak mi? Sevgi buysa peki baglanmak neydi birine umutsuzca?
Iste cevapsiz sorular içinde kendine bir yer bulamayip ortada kalan Tahir ile Zühre Meselesindeki Zühre’ydi o.
“Tahir olmakta ayip degil Zühre olmakta
Hatta sevda yüzünden ölmekte ayip degil.”
diyen Nazim Hikmetin sözleri yol gösterirken yüregindeki sevgiye; zamanla Tahire olan sevgisi de mevsimsiz açan bir çiçek gibi soluyordu zaten …
Sevgilerimizin solmamasi ümidiyle…
Belki gerçek bir bütünden bölünerek yaratildigimiz içindir baglanma içgüdüsü kimbilir.!???
Merhaba yare….
“Tahir olmakta ayip degil Zühre olmakta
Hatta sevda yüzünden ölmekte ayip degil.”
Tahire olan sevgi azaliyorsa eger , ne sen zühre oldun nede o tahir…
"Sevgi neydi? Zümrüdü Anka kusunun kanatlarinda Kaf dagini asmak mi? Sevgi buysa peki baglanmak neydi birine umutsuzca? "
sevgi önce kendini sevmek ve kendini bilmekti…
evet kendindeki o sevgiyi bulabilmek adina "kaf dagi" asilmaz mi?
baglilikla bagimlilik o kadar farki seylerki:)))
ve Tahir, ve Zühre olmak ayip degil elbette hatta tesekkür etmeli birbirlerine, eger biri olmasaydi digeri olur muydu?
ve sevgi pusulamiz olsun…