Çok ses mi, sessizlik mi? Yalnizlik mi, karmasa mi? Siyah mi, rengârenk mi? Yani, diyorum ki her seyde bir taraf olmak, bir durumsalliktan yana mi olmak gereklidir? Yoksa her ani doya doya yasamak mi? Yani baban annen istiyor diye okumak okumak okumak mi yoksa resim çizmek, ayakkabi boyamak, bira içmek, sabahlara kadar sarki söylemek, gülmek ,evet doya doya gülmek, ama yapmacik degil ha içten ve samimi mi… (vay be kelimeye bak) Ben okulu sadece içindeki arkadaslarin muhabbeti için sevdim…. Hocalarin (kibarcasi ögretmen)bize kizmasi, azarlamasi garip; bir o kadar da komik gelirdi bize… Ilk sigaralar, duvara karsi duman püfürmeler, kizlara caka gömlekler beyaz kravatli yaka o bicimde fiyaka… Ne günlerdi be o günler diye baslarmisim simdi neyse onu baska bir gün yazacagim… Bu arada yanlis anlasilmasin okudum… En azindan lisan mezunu olduk… Karsiyaka spor kulübündeki lisansim iptal oldugunda bir bu kadar üzülmüstüm. Bir de buna o kadar sevindim…
(esref saati basladi edebi kimligimi klavyede birakip Clark Kent oluyorum…)
Tik tak tik tak tik tak… Iste bu sesle bitiyor ömür denen 3 perdelik oyun; dogum ask ve ölüm… Neden yasiyoruz, kimiz biz, ask nedir? Kimdir sevgili? Ne yer, ne içer nerede gezer… Seviyorum dedigi midir gerçek olan? Yoksa derin bosluk mu? Yani demem o ki asksiz bir hayat acisiz bir aska benzer… Sevginin oldugu yerde kavgalar olmaz, kalpler kirilmaz… Sevgi nefreti örten bir gece gibidir, günes hiç dogmaz… Zaman dönüp duruyor bir çemberin içinde ve zaman geçip gidiyor ayni zamanda gözümün önünde. Tutamiyorum, durduramiyorum ve de ulasamiyorum… Günesin altindaki bir buz gibiyim, zamanin içinde…
Asik olsan birtürlü olmasan bir baska türlü. Acisiz ask olmaz o acida insanin canina okur.
VE ALTIN GÖZLÜ ÇOCUK
Abe sair,
bizim de bir çift sözümüz var
«aska dair.»
O meretten biz de çakariz
biraz..
Deli çigliklar atip avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti yaz
sari
tahta vagonlari
ter, tütün ve ot kokan
bir tren gibi.
Halbuki ben
istiyordum ki gelsin o
kirmizi bakir bakracinda bana
sicak süt getiren gibi…
Fakat neylersin,
yaz böyle gelmedi,
yaz böyle gelmiyor,
böyle gelmiyor, hay anasini… sey!..
EEEEEEEEEY…
kizim, annem, karim, kardesim
sen
basinda günesler esen
altin gözlü çocuk,
altin gözlü çocugum benim;
deli çigliklar atip avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor menekse olsun
getiremedim
sana!
Ne haltedek,
dostlarin karni açti
kiydik menekse parasina!
Nazim Hikmet
Mavideniz nazimin bu siirini bizimle paylastigin için tsk ediyorum. Nazim baska… Sevgiler
mesuturka yazini okurken kendimi lise yillirinda buldum. insan böyle karisiyor bazen ama en güzeli ardina baktiginda biraktiklarin. ne olursa olsun yasadim ama adam gibi yasadim diyebiliyorsan mesele yok.