“This is a diary of hate” Film bu cümleyle basliyor. Rastlanti sonucu karsilasan bir erkek ve bir kadin büyülü bir askla baglaniyorlar birbirlerine. Tutku dolu anlar yasiyorlar. Ve bir gün bir bulusma sirasinda baslayan hava saldirisinda olan biteni ögrenmek için adam odadan çiktiginda adamin bulundugu bölüme bir bomba isabet ediyor. Az önce birlikte oldugu sevdiginin simdi orada öylece yattigini gören kadin dizlerinin üstüne çöküp pek de inanmadigi Tanriya yalvariyor. “Inandir beni “diyor.” Inandir beni, eger onun bu kapidan içeriye girdigini görürsem sana inanacagim ve onu görmekten vazgeçecegim.” Birazdan kapi açiliyor ve adam içeriye giriyor. Kadin o anda onun ölmüs olmasini istedigini ve yaptigi pazarligin aslinda ne kadar agir oldugunu anliyor. Biraz önce yerde cansiz yatan sevgilisi artik hayattadir ama onu tamamen kaybetmistir.
Artik bir insani görmeden de sevmenin mümkün olup olmadigini ögrenecektir. “Seni insanlar bir kez bile görmeden seviyorlar degil mi?” Insanlar bir kez bile görmeden Tanriyi seviyorlar.
Insan sevdigini görmediginde ask biter mi? Yoksa sevdigini görmeden de onu sevmek mi ask.
Graham Green’in ayni adli romanindan sinemaya uyarlanan “Zor tercih” filmi “Bu bir nefretin günlügü” diye basliyor. Tutkulu bir askin ortasinda sevdiginin ölümüne tanik olan ve onun yasamasi için Tanriyla pazarliga oturan bir kadinin, sevgilisinin yasadigini gördügünde yaptigi pazarligin agirligini anlamasi ve bir insani görmeden de askin yasanabilecegini ögrenmesini anlatiyor.
Siirler okuruz, aski arariz ya da askimizi anlatan dizelere oralarda rastlariz. Romanlarin sayfalarinda dolasirken de belki hissettigimiz tutkuyu anlatan cümlelerle yolumuz kesissin isteriz.
Belki sevdigimizi görmeden onu sevebilmeyi sürdürdügümüzde çekecegimiz acilara yanmak yerine, hiç görmedigimiz, inanmadigimizi söyledigimizde bile basimiza gelen iyi seylerde ya da kötü seylerde bir Tanriya seslenmenin gizli mucizesini hissetmenin ferahligina benzer bir seydir ask. Görmeden de sevebilecegin bir baska insanin varligini bilmek…
Ayriligin yakiciligini teninde damla damla akan bir kezzap gibi hissederek, tüm acisina ve kederine ragmen bir insani görmeden onu sevmek.
Film boyunca “Tanri’yi görmeden seven insanlarin” birbirini görmeden sevip sevemeyecegini tartisiyor Sarah ve Maurice.
Belki de böyle bir askin pesine düstügümüz için romanlar okur, sarkilar besteler, siirlerin arasinda dolaniriz. Belki de gerçek hayatta bu mutlulugu yakalamis insanlarin romanlarda siirlerde karsimiza çikmasini bekler ya da gerçek hayatta yasamak istedigimiz asklari oralarda arariz. Kim bilir?
Evet, Suat Taser’den bir siirle bitirelim yaziyi.
...
Pisman degil
Perisan degil
Ümitsiz de degil
Âsik dedigin
Sabirli olmali.
filmi çok merak ettim ya böyle güzel bi eseri tanittigin için tesekkürler
Ben ingilizcesini bulabildim..Yarim yamalak ingilizcemle filmi çok sevdim.Kitabinin pesine düstüm.Haftaya kitap elimde olacak.Belki biraz da kitaptan bir seyler anlatirim.Sayfada yazilarin okundugunu görmek çok hos.KImseler ses çikarmazsa issiz bir sokaga birakilmis sözcüklerim var gibi geliyor.Ama bir yerlerden birileri çikip yorum yapinca çocuk sesleriyle çinlayan neseli sokaklarda dolanan cümlelerim var gibi hissediyorum.Tesekkürler.
😀
Hani yeni yazilar nerde?
geliyo geliyo bi hafta için de 5 tane gelio
Evet ya lütfen yazin.Bir dili sevmenin yolu anadiline layik olmakla ilgili.Anadilinde konusmak yetmez yazabilmek de gerekir.Ve bence bu sayfada yazisi çikan herkes daha sik yazmali ki https://www.renklidergi.com uzun soluklu olsun…
size katiliyorum yalniz bu aralar pek yazamiom ben de kendi çagpimda Renkli Dergi benzeri bi çalismaya imza atmaya çalisiyorum ve simdilik olacak gibi görünüo eger basarabilirsem ilerde sizi de beklerim
Ille de ask. yasanan tutkulu asklar herkesi etkiliyor degilmi? dedigin gibi belki böyle asklar yasamak istememizdendir duydugumuz ilgi. Savasta barista kavgada her yerde ask. Bu kadar karanligin ortasinda bu da iyi geldi arkadasim. Sevgilerr
Hayat kimseye böyle zor tercihler yasatmasin.Dilegim bu.Ama hayat iste. Kimin payina ne düsecegi bilinmiyor.Siz bir hikaye kurarken size dogru gelen hikayede sizin için yazilmis bir rol mutlaka oluyor.Ve sizin yazdiginiz rolün içine usulca ya da siddetle sizdiginda neye ugradiginizi anlayincaya kadar olan çoktan olmus oluyor.Hayat hep gülen yüzüyle günaydin desin.
Kitabi en kisa zamanda alip okumaliyim. çok etkilendim. duygularim karmakarisik yorum yapamak istiyorum yapamiyorum. aklima gelen ilk sey insan görmedigi Tanriyi seviyor hemde çok..buna Allah aski diyor o zaman görmedigi askini da sevebilir düsünebilir içinde büyütebilir ele ve dile düsürmeden sevgiler..
Zor Tercih Oglak Yayincilik Graham Greene.Bence de okumaya deger.Ben de size tesekkür ederim.Yazimi okumaniz da beni mutlu etti.
Al Beni Gidelim Buradan
Al beni gidelim buradan
Yada ben gideyim senden
Gideyim,
Gidiyorum diye üzülme
Çekmem gözlerimi gecenden…
Hatirlatirim sana kendimi,
Anlamsiz bir rüyanin son hecesinde…
Yarin sabah olmasa da
Bir sabah kalkacaksin
Her sabahtan erken, hiç gerek yokken
Dudaklarindaki tebessüm güldürecek insanlari
Hep sevecekler seni
Benim seni hep sevdigim gibi…
Anlamadin di mi?
Gittim ama mutlulugu biraktim kanina! .. Ceyhun Yilmaz
"Simdi sen kalkip gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin "
vaz geçtim gitmiyorum güzel arkadasim..zor bulmusum sizleri birakirmiyim hiç ..sevgilerin en büyügünü gönderiyorum sana .
Sevgili Anemol siiri sevmen bile bence yazi dünyasina dalmani kolaylastiracak ilhami kalemine kondurmustur.Korkmadan dokun tuslara bak orada bekliyor seni ilham perisi.Hadi kolay gelsin.
Çok tesekkür ederim beni yüreklendirdiniz sagolun var olun sevgiler…
O yürek zaten sizde var bence olmasa buralarda isiniz ne?Kalemde ilham perisi sikilmasin .Hadi.Ha bir de hemen olmaz silmeyi de bilmek gerek.Sildikçe yazi olgunlasir.Size bir sir sildiklerinizi de atmayin,bazen dönüp baktiginizda bu iyiymis dediginiz cümleler saklanmis bekliyor olabilir.Bunlari sanki ben yazarmisim da akil veriyormusum gibi düsünmeyin.Beni de cesaretlendiren tukmag oldu.Hadi kolay gelsin.
Tanriyi ya da birini sevmenin ötesinde sevme fikrini seviyoruz sanirim. Asik olmak ve o askin içinde kaybolup gitmek besliyor bizi… Çogumuzun hayatinda yok mudur, çok sevdigimiz ama göremedigimiz, görsekte hissettigimiz sevgiyle dokunamadigimiz hatta bakamadigimiz, askimiz ya da dostumuz. Birini göremeden sevmek… Kaybettigimiz dostlarimiz yok mu? Hani su yerinden memnun olup da dönmeyen kayiplarimiz. Onlari bir daha göremeyecegimizi biliyor ama sevmekten vazgeçmiyoruz. Keske bir yerlerde yasadiklarini bilsek de yine göremesek. Adi geçen romandaki kadin kahraman… Kendimi onun yerine koydum bir an ayni seyi yapardim. Sanirim hepimiz böyle yapariz. Ask böyle fedakarliklara alisik degil mi zaten?
Bence de insan sevdigini görememenin acisini tüm yakiciligina ragmen onun yasamasina tercih eder.Insan sevdigini görmediginde de sevebilir…
Içtenliginize, dizelerinize, duygu ve düsüncelerinize,; tüm bunlari paylasiyor olmaniz ne güzel!
Renkli Dergi adina hepinize tesekkürlerimizi sunuyoruz efem…
Sevgili Bator geçen gün aklima düsen bir siiri bulmak için google da tarama yaptim siirin dizelerini yazdim ve ara dedim karsima ilk sirada https://www.renklidergi.com da kendi yazimda kullandigim siirle birlikte Renkli Dergi çikti.Dogrusu bundan çok hoslandim.Sanirim emekleriniz hiç de bosa gitmiyor.Harcanan zaman verilen çaba böylesine bir karsilik buluyorsa ne kadar gururlansaniz az.Tesekkürler sevgili Renkli Dergi.
Bedri Rahmi’den bir siir…..
"Yalniz
Yalnizligin kadarsin
Yalnizligin mis kokmali
Yalnizlik dedigin büyük bir zindan
Dünyanin en kalabalik zindani
Dinden imandan çikarir
Ama öyle bir adam eder ki insani"
Sanirim ben de tam bir Renkli Dergi li oldum nedersiniz?
Sevgili mavideniz bence de öyle oldu.Nedense burasi sanki kapisindan içeriye girdigimde ferah bir huzurla dolastigim bir bahçe gibi oldu.Yazilarin altinda yorumlar gördügümde yazilarin okunmasina sevindigim kadar sohbet ediyor olmak da benim için bir tutku oldu.O zaman sayfa sanki hayat buluyor.Bence hepiniz harikasiniz.Sevgiler.VE nerede yeni yazilar ,siirler ..Bekliyoruz hadi.
Filimdeki kadin kahraman gibi sevdigimin ölümü ile yasamasi arasinda onu görmemek pahasina bir seçim yapmak zorunda kalsam elbette yasamasi için onu görmemeyi kabullenebilirim. Ama gerçekte bu, o kadar da kolay degil degil mi?Ama ask zor olani seçmek demek bir yerde.
Buna ragmen bencil taraflarimiz da var elbette ki. Sevdigimizi yanibasimizda görmek her zaman daha mutlu eder bizi. Onunla birlikte oldugumuz anlar baskadir. Gözlerimizin içi güler, tenimiz daha bir berrak, hareketlerimiz daha canli olur. Sevdigimin uzaklarda yasadigini bilmek güzel elbette ama baska tenlere dokundugunu ya da baska gözlere baktigini bilerek yasamak farkli bir ölüm gibi geliyor bana. Acaba ben çok mu bencilim ya da kiskancim ne dersiniz?
Zaten onun için zor tercih.Üstelik adam neden terkedildigini anlayamamanin saskinliginda bir süre sonra bir tür intikam duygusuyla geliyor.Ve "bu bir nefretin günlügü" diye baslayan cümle adama ait.
Hakikaten zor tercih..
Sabah sabah kendimi gözden geçermeme her seyi bir kere daha düsünmeme neden oldun sevgili nilanya. Bütün islerimi biraktim düsünüyorum. Düsünmek güzel. Sen bunu hep yapiyorsun. Yazilarinla insanlari bir kez daha düsünmeye sevk ediyorsun. Yazmanin en güzel tarafi da bu bence. Sevgiler
Bu nasil güzel bir haftabasi oldu böyle.Pazartesiye gülümseyen yorumlarla baslamaktan daha iyi ne olabilir ki.Alanyadan kucak dolusu sevgiler.
Bir Ask tanimi da Mehmet Altandan
"Ask,insanoglunun kaninin damarlarinda siril siril aktigini duydugu,kalp
atislarinin normale döndügünde ‘öldügünü sandigi’ ve kendi günahlarini asmak
için kendi kendini kiskirttigi bir dönemin adidir. Kiskirtmanin sehvete
döndügü andir."
“Kendinle bir üçüncü sahis üzerinden iliski kurmaktir. Aslinda ask
hikayesinin kendi kendine bir baskasi olmadan yasayamayacagin, ama kendi
kendine yasadigin bir macera, bir duygu patlamasidir. Kendi içinde
tasiyamayacagin bir enerjinin kinetik hale gelmesidir. O enerjiyi insan,
kendi çapina, algisina, hassasiyetine, zekasina ve yasam birikimine göre
kullanir. “
“Seçilmis biri degil, duygunuzun yapistigi biridir.”
ASK…kolay kolay bitmeyen bir duygudur… sadece sevdigini görmekle de sinirli degildir kisi sevdigini görmesede sever zaten …seven kisi küçücük bir resmiyle de yetinir sevdiginin,sanki sevdigini görmüsçesine mutlu olur resme baktikça …ASK sevdigini görmeyince bitecek bir duygu degildir eger insan sevmisse eger asik olmussa bikere sevdigini her an görüyormus gibi hisseder kalbinde.gözlerini kapadikça o gelir gözlerinin önüne …onun gülüsü, parlayan gözleri, kivrim kivrim kirpikleri …mesela arabanin camina yaslayinca basini kapatir gözlerini ve sadece onu hayal eder birlikte geçirdigi o kisacik zamani getirir hep hayaline … bence ASK budur iste..görmeden de sevebilmek. sevgili NILANYA kaleminize ve yüreginize saglik tüm yazilarinizi begeniyle okuyorum ve hepsinede yorum yazmak istiyorum…özellikle yorumlarima cevap vermenizi sabirsizlikla bekliyorum böylelikle sohbet etme imkani buldugumuza inaniyorum …sevgiyle kalin
samimi sicak önerilerinizi dikkate alicam sevgili nilenya çok tesekkür ederim yazilariniz gibi isminizde çok güzel sevgi ile kalin.
Günaydin…Gün gülümseyerek merhaba desin..
Günaydinnn, gün seninle gülümsüyor zaten… Öyle sevgi dolusun ki ve bunu öyle güzel yansitiyorsun ki, yorumlari okudukca senin benim dostum olmandan gurur duyuyorum. Sevgiler
Hayat var ya hergün ne güzel süprizler yapiyor.Simdi fabrikanin içinde dolanip buraya geldim baktim yorum var merak ettim.Dogrusu bu da hayatin süprizlerindendi çok sagol.Sevgiler.
Burda çok güzel bir atmosfer var. Pozitif enerji ile doluyor içim. Bi taraftan isimi yapiyorum bi taraftan içim kipir kipir kalkip yerimden söyle bir insanlarin arasinda dolasiyorum. Sanki burdaki sevgiyi onlara tasimak istermis gibi. Gözlerinin içine gülümseyerek sevgi isiklarini birakip geliyorum. Bu ne güzel bir duygu alisverisi degil mi? Ben herkes adina tesekkür ediyorum sana.
Sagol sagol sagol….
Bana yaziyorsunuz ya ben mektuplarin oldugu zamanlardan kaldim.Postacinin beklendigi zamanlardan.Yazilan mektubun belki de bir ayda elimize geçtigi zamanlardan.Simdi aslinda daha kolay. Yaziyorsun ve yazdiginiz kisi "online" ise cevap hemen geliyor. Zaman hiz çagi .bu bazen derinligi ortadan kaldirabiliyor.Ama derinligi yakalamak hiza ragmen de mümkünmüs.Bunu bana buradan yorum yazan arkadaslar ögretti.Inanin heyecanla, hiç tanismadigim kisilerden gelecek mektuplari bekler gibiyim.Yorumlariniz sayesinde artik sadece fatura getiren postacinin yerini yeniden dost mektuplari getiren Renkli Dergi aldi.Çok tesekkür ediyorum.
Ask için söyleyecegim ise herkes aski baska türlü yasar.Sanki bazilari aska asik olur.Disardan bakanlar anlamaz onun ne yasadigini ve bence pek de anlatilamaz.Eger çok kolay olsaydi anlatmak binlerce yildir bu kadar sey yazilmazdi aski anlatan.Iyi ki ask var.Gerisi bos..
Cevap vermekte geciktigimi düsünme sevgili elifsude .Umarim cevabimi okursun sevgiler.
Sevgili Nilanya eve simdi geldim ve inanin ilk isim gelir gelmez Turmagi açip yorumunuzu okumak oldu .tesekkürler …sevgiyle kalin
Sevgiler selamlar..
Elifsude sizi merak ettim elimde olmadan. Sanki hep tanidikmissiniz gibi geliyorsunuz. Hani yazilarrr sevgilerr
Sevgili Mavideniz daha önceden bir tanismisligimiz yok…tesekkürler SEVGIYLE KALIN .
Elifsude burada olmaniz çok güzel.Size Alanyadan sevgiler gönderiyorum.
çok tesekkür ederim sevgili NILANYA ben de size ve ALANYA ya sevgi ve selamlarimi gönderiyorum…SEVGIYLE KALIN.
Asil sizinle sohbet etmek benim için çok güzel sevgili NILANYA …
erdincernilgun@hotmail.com e-mail adresim pek zamanim olmaz genelde isler buralarda çok yogun olur ama bakarsiniz MSN de karsilasiriz.Sohbet etmek benim de hosuma gider.
Yaylanin serin, bugulu havasindan sicacik sevgiler gönderiyorum.
Siir göndermeye çalisiyorum ama düz yazi gibi çikiyor. Her seferinde vazgeçiyorum. Burdan yetkililere duyrulur.
Evet yazi sayfasinda böyle olabiliyor bazen.Siirler düz yaziya dönüsüyor.Alanyadan sevgiler selamlar.
Nilanya,
Kömür tozu tasir cebinde
Nilanya
Aryalar okur çalinmis gençligine
Nilanya
Papatyadan icazet alir sevgisine
Nilanya
Büyür elleri, civa rengi gökyüzünü aralar
Nilanya
Tanrilardan siirler çalar, sorar
Nilanya
Gündüzün efendileri korkar ya
Nilanya
Sesini irak etmez /feryattan/ müjdeler isyana
Nilanya
Köroglu olur Pir olur / Sultan olur sevdaya
Nilanya
Satirlara satirlar ekler alnin ortasina
Levent Gülten / ihtiyar_zeus
Merhaba..Yazimi yorumlananlar arasinda gördügümde sevindim;ama yorumda bir siirle karsilasabilecegimi dogrusu tahmin edemezdim.Öncelikle tesekkürler.Adim Nilgün ,Alanyaliyim ve kendime mahlas ararken kendiliginden gelen Nilanya hosuma gitti, aslinda biraz da çekinerek kullaniyordum.Kendini begenmislik gibi algilanmasindan korkmustum.Artik rahatlikla bu adi benimseyebilirim.Tesekkürler.
Tesekkür ederiz,
Begenmis olmaniz, ses vermeniz beni ve kendimi çok mutlu etti. Siteye tesadüfen rastladim. "Siir yazanin degil, ihtiyaci olanindir." sözünün kime ait oldugunu bir an unuttum ve bunu ararken sizin bir yazinizla tanistim. Sonra yaziniz bana adinizi tanistirdi. Bu tanisiklik bizi güzel yerlere götürdü, biz de gelirken elimiz bos gelmek olmaz ayip olur dedik ve size çikinimizda "Nilanya"yi getirdik. Cevabinizi görünce dedik ki "iyi etmisiz de getirmisiz."
Yola düstükçe getiririz, yani elimizden geleni yapmaya çalisiriz yeter ki mutluluk ilgit ilgit essin. Zaten siir bir yolculuk hikayesi, biraz bu yolculugun anatomisi degil midir? Lakin bazen o gücü kendimizde bulamiyoruz, takatimiz olmuyor, yolculuga çikamiyoruz. Bu duruma çok üzüldügümüzü söylemeliyim. Bunu "kendim" duysa belki kizar; ama ben gene de söyledim, kizarsa kizsin.
"Nilanya"yi getirdigimiz yolculuga çikarken "Ben" dedi ki, "Üstat, bu Nilanya çok güzel bir korsan gemisinin adi olabilir. özgürlügüne düskün, kendiyle var olan bir korsanin gemisinin adi" "Kendim" biraz çikisti "ben"e, "Kosranlar baskalarinin canini acitir, kendimce bu öyle bir varlikta vücut bulmaz." daha sözünü bitiremeden "ben" atildi, "hayir" dedi, zaten sen her zaman böyle maddeyle düsünürsün, bu Korsan hep adini arayan, deryalara ahti olan bir Korsan, firsatini buldukça benini zayif gördükçe kendini soyan kendinin hazinelerini yagmalayan lakin çogunda eli bos dönen bir Korsan" Biz biraz düsündük bunun üzerine ve güvertesinde magrur ve mütebessim, zülfünü yelken yapmis, dalgalarla kucaklasan bir Korsan aramaya koyulduk. "Ben" hakliymis yani en azindan öyle düsünüyoruz, bulamasak da o Korsani, sesimizi duyurdugumuzu düsünüyoruz.
Kendim ve Ben yine tesekkür ederiz, armaganimizi begendiginiz için…
Yeni-bu ne demekse siirin yenisi eskisi mi olur? Siirin zamani yoktur. Sonsuzluk denen sey belki de zamanin parçalara ayrilmadigi ,ay,yil,gün,saat olarak adlandirilmadigi yerdir.- siirlerinizi buralarda görmek isteriz.Sanirim dikkatinizi çekmistir bu sayfada siirseverler gittikçe çogaliyor.
Zor tercih filmini izlemistim.Kitabini da yeni bitirdim.Istegim ask ve nefretin nasil ayni kaynaktan beslenebilecegi üzerine bir yazi yazmakti biraz kararsiz kalmistim.Kitap ve film inanç üzerine bir tartisma yapiliyor..Daha fazla bilgi yok.Yazsam iyi olacak sanirim.
Bu siir de size aitmis…Artik https://www.renklidergi.com da yeni siirlerinizi de okuruz belki.
1. Rüya
1. RÜYA
I
elinde toprak yarasi
gözleri yumuk yumuk
akiskanlarin kiyisinda geziyor çocuk
poyraz yakmis yüzü
yazidan gelir karanlik gözü
dedem korkut biçare
bulamadi adin koyacak sözü
II
ak gögsünü üstünde tasidi
kondugu her bagi has bahçe
yudumladigi bir avuç suda
ummana karistim sandi
bir ah çeksem su karsiki daglar yikilir sandi
ilk gecenin rengine kandi
gögsünü verdi de çinara kendi derdine yandi
III
gözüne sira sira perdeler dizildi
köstekli saati bir garipti
akiskanlarin iklimine daldim derken
bir “ooof” zamani yükseldi günes
ayagi kaydi çocugun
Levent Gülten
Öyle güzel yazmissiniz ki çok merak ettim filmi ilk firsatta izlemek istiyorum. Sevgiyle kalin.
Tesekkürler begenmenize çok sevindim.Film gerçekten çok güzel,kitap daha ayrintili ve ilginç bir inanç tartismasiyla okuyani içine çekiyor.O zaman filmin anlami daha da artiyor.Sevgiler,selamlar…
aferin hemen filmi buluyorum arsive koyuyorum….sevmek içinmi görmek gerekir?yoksa görmek için sevmekmi?
Aslinda ask,sevgi herkeste farkli izler farkli tadlar birakir.Hayati nasil içinize çekiyorsaniz sevdiginize,sevdiklerinize öyle bakarsiniz.
Mesela annem der ki"Ayaklari göl,baslari pinar olsun,ates vermedik komsu olsunlar" Yani onlarin rahati yerinde olsun,mutlu olsunlar ben görmesem de olur."Bu bana sevginin karsilik beklemeden yasananinin daha cazip oldugunu anlatir.Eger asksa sözkonusu olan o da sizi seviyorsa daha ne olsun…Evet film gerçekten güzel.Ama bu da hayata bakisinizla ilgili belki de hiç sevmeyeceginiz bir film ile karsilasabilirsiniz.Ben sevdim belki siz sevmezsiniz.Ben yazimi okudugunuz için tesekkür ederim.Ben de sizin yazilarinizi okuyorum ama hemen yorum yapamiyorum bazen bir süre geçmesi gerekiyor.
Bak mesuturka ben de kendi yazima yorum yaptim.Hiç komik degil.Ben kendime çiçek almayi da,dondurma ismarlamayi da güzel bir gökyüzüne bakislarimi çevirip harika bir dolunay manzarasi sunmayi da seviyorum.Kime zarari var ki bunun.
Bazen kendi kendine yorum yapmak gerekiyor. Çok iyi yapiyorsun nilanya.
Merhaba kalan ömrümüzün ilk günü.Hayat hep gülümseyen yüzüyle günaydin desin.
Sevgili mavideniz aslinda yorumdan öte bir sohbet havasi oldugu için yazi altlarini seviyordum.Ama sanirim artik bundan vazgeçiyorum.Burayi sevmemin nedeni tanimadigim arkadaslarla sohbet etme ayricaligiydi.Çünkü ben internet sohbetlerinden çok, telefon ya da çayli kahkahali sohbetleri,ya da yol boyu yürüyerek yapilan konusmalari severim.Burasi internetin mekanikliginden biraz daha farkli ve zarif sesleri getiriyordu.
Yine de biraz bu sohbetlerden kaçinmaya karar veridim.Sevgiler..
🙂 msn ni açarmisin arkadasim mekanik bir söylesi yapalim